MASALLARIN GELİŞİME KATKISI

Gizem Altuncevahir
NEDEN MASAL OKUMALIYIZ? 

Masalların gelişime katkısı saymakla bitmez. Bilişsel, dil, sosyal duygusal... Bir önceki yazıda masalların altında yatan bazı gerçeklerden bahsetmiştik.  Neden masal okuyoruz? Eğlendirmek, vakit geçirmek, uyutmak vb... Evet, bu saydıklarımız da masalların işlevleri arasında ama biz diğer işlevlerini inceleyeceğiz. 

Masallar, hikâye, şiir gibi yazınlar olmadan dil gelişimini neredeyse düşünemeyiz. Bu nedenle çocukların dil gelişiminin desteklenmesinde masal kullanımı büyük bir önem arz etmektedir. Çocuğun ilk kelimeleri dahil olmak üzere çocuk kendini ifade etme çabasındadır. İlk zamanlar kendini ağlayarak, bağırarak, el-kol hareketleriyle ifade ederken dil gelişimiyle birlikte ifade edişini sözel olarak yapmaya başlar. Çocuğun ilk ilgisini çeken edebiyat ürünü masallardır. Tabii biz ebeveynler ve öğretmenler için de bir materyaldir diyebiliriz.  

Çocuğun masallardan yararlanabilmesi ve psikolojisine etkisi açısından masal seçimi özenli olmalıdır. Ne kadar uyarıcı olursa çocuğun beynindeki sinaptik bağlar o kadar gelişir. Dolayısıyla çocuğun diline uygun düzeyde ve zengin dil içerikli olan masalları tercih etmeliyiz. Uygun resimlerle desteklendiğinde kelime dağarcıkları gelişir. Bilmedikleri kelimelere karşı merakları yoğundur. Bilmediği kelimelerin anlamını ya resimlerden ya da sizi soru tufanına tutarak öğrenebilir. Çocuğa masal okurken etkileşim halinde olmak çocuğa dinleme, izleme, dikkat, ifade etme özelliklerini kazandırır.   


Öğrenirken eğlenirler. Faydası sadece bu mu? Tabii ki hayır. Masaldaki karakterle kendini özdeşleştirir, kendini onun yerine koyar. Onunla üzülür, sevinir. Hayal gücünü de geliştirir masallar. Siz masalı okurken sonrasında olacak olayları zihninde canlandırır, tahmin eder. Masalın bazı bölümlerinde durup çocuğunuza sonrasında ne olacağını sormanız yaratıcılığın gelişmesinde fayda
sağlayacaktır. 
Çocukların çoğu gerçekle hayali birbirinden ayırt edememektedir. Mesela masal kahramanlarının uçabilmesi, büyü ve sihir yapabilmesi, ölüyü diriltebilmesi, hayvanları konuşabilmesi çocuk için gerçektir. Bu durumu Piaget “büyüsel ve doğaüstü düşünce” olarak adlandırıyor. Yaş ilerledikçe çocuk masallar ile gerçek hayatı karşılaştırarak zihninde gerçekleri somutlaştırır. Masalda anlatılanlarla kendi hayal gücünü birleştirerek kendine yeni bir dünya kurar.  

Masal sırasında anlatan kişiyle iletişim kurarken aynı zamanda bilişsel faaliyetleri ön plana çıkar. Masalı dinlerken hayal kuran çocuk iyi-kötü, doğru-yanlış ayrımını yapmayı öğrenir. Masallar genellikle sosyal ilişkiler üzerine olduğu için verilen mesajlar da bunların üzerinedir. Zekâ, dikkat, yaratıcılıkla ilgili mesajlar ise daha çok arka planda yerini bulur.  
İyi-kötü, doğru-yanlış kavramlarının yanında adalet, özgürlük, dürüstlük gibi değer yargılarını da öğrenir çocuklar. Bu yönden ahlak gelişiminin de vazgeçilmezidir. 

Psikolojik açıdan ise çocuklar çabalamanın önemini, sabırlı olmayı, her zaman iyi şekilde bakmayı, paylaşımın önemini, kıskançlığın kötü olduğunu, saygı ve sevgiyi öğrenirler. Hem kendisini hem başkalarını düşünmesini sağlar. Benmerkezcilikten çıkararak empati kurmaları yolunda önemlidir.  

Çocuk kendini masal kahramanlarıyla özdeşleştirmektedirler. Kadın-erkek ile özdeşim kurarak hem kendi cinsiyetlerini tanıyabiliyorlar hem de cinsiyet algısı kazanabiliyorlar. Çocuk kendini karakterle özdeşleştiriyor dedik. Öyleyse karakterin yaşadığı travmalar da çocuğa işleyecektir. Altında verilen mesajlar da çocuğa geçecektir. Cinsiyetçilik, cinayet, şiddet, ahlaksızlık gibi konuların verildiği masallar çocukta kötü etkiler yaratacaktır. Ve biliyorsunuz ki küçük çocukların eğitilme şekilleri ileriki yaşamlarına da yön veriyor. Son zamanlarda cinsiyetçilik kelimesi çok sık karşımıza çıkıyor. Peki nedir bu cinsiyetçilik? Başta prens, prenses olarak karşımıza çıkan ve diğer kahramanlara da genellenebilen bazı özellikler var. Kadın kahramanlar kırılgan, korunmaya muhtaç, narin, ev işi yapan ve güzel olmak zorunda olan kişilerken erkek kahramanlar ise güçlü, kahraman, yakışıklı olarak kişiler olarak karşımıza çıkıyor. Gözlerinde muhteşem olan o kahramanların yaptığı hareketler çocukların doğruları haline geliyor. O yaptıysa ben de yapabilirim...O doğruların yanlış olduğunu anlatmak da zor oluyor. Bastırılsa bile kabul ettikleri doğrular zihinlerinde bir yerlerde yer ediniyor. Uygun zamanda ise ortaya çıkıyorlar. Ne diyorduk? Öyleyse çocuklara her masalı okumamalı, iyi seçimler yapılmalıdır. 

Bu çocuğa masal okumamalıyız anlamına mı geliyor? Tabii ki hayır. Uygun düzenlemeler yapılan, çocuğa göreliliği fazla olan masallar okunmalıdır. Sanırım bu kadar konuştuysam birkaç masal önerisi de yapmam gerekir değil mi? :) Yurdanur Ay Paşa hocamızın yeniden düzenlediği Limon Kız masalı kesinlikle çocuklara okunması gereken bir masal. Aynı şekilde Sezai Ozan Zeybek hocanın Üç Sihirli İnci masalı hem büyüklere hem küçüklere hitap ediyor, herkesin muhakkak okuması gereken masallardan. Son olarak Ümit Yaşar Özkan hocanın Taş Masalları kitabını keyifle okuyabilirsiniz. İyi eğlenceler! 

#masallar #masallarıngelişimekatkısı #nedenmasalokumalıyız
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)